Hep merak eder dururdum, "blog yazmak niye?" diye, sonunda sıra banada geldi! İlk heyecan ile başladım yazmaya ama bakalım sonunu nereye kadr getiririm. Umuyorum uzun soluklu bir paylaşım olur herkes için. Amacım İçmimarlığın özünü anlatmak, tasarımın ne olduğundan bahsetmek, mobilyanın ruhundan konuşmak.
Dile kolay 1990'dan beri içinde olduğum, "okulunu okuduğum" yani eskilerin tabiri ile "dirsek çürüttüğüm" mesleğim ile ilgili faydalı bilgiler vermeye çalışmak. Böyle altını çizerek yazıyorum zira bazı meslekler vardırki ancak ehil olanlardan dinlemek, faydalanmak gerekir. Televizyonda çok açık kalp ameliyatı seyretmiş, bu konuda yeteneği olan birisine kalbinizi teslim edermisiniz? Yada makineleri ve denizi çok seven birine 300 metrelik bir süper tankeri?hiç sanmıyorum!!! Peki hayatınızın tamamını geçirdiğiniz evinizi sıradan, hiç bir eğitim almamış, içmimarlıkla uzaktan yakından alakası olmayan kişilere teslim edermisiniz? sanmıyorum demeyi çok isterdim ama maalesef diyemiyorum. Çünkü sizde karşınızdakinin ne olduğunu, kim olduğunu, neyi nasıl yapabileceği konusunda bir ehliyeti olup olmadığını bilmiyorsunuz.
Amacım sizlere bu yanlışları anlatmak,doğru kişi ile doğru şekilde çalışmanızın yollarını göstermek. İçmimar olmadığı halde içmimarmış gibi davranarak, mesleğimizin onurunu zedeleyenler ile aradaki farkı göstermek.Gerçi bunu içmimarlar odasının yapması gerekiyor ama iş başa düşüyor çoğu zaman.
İlk yazıyı fazla uzatmamak lazım.Sonrakilerde farklı mekanlar, farklı tasarımlar, farklı konular ile beraber olacağız.